Bir hayal kurun ve gerçek olsun.Biraz bilim kurgu bir adamım böyle uçan arabalar filan görmeyeyim.Hemen ayaklarım yerden kesiliyor. Volkswagen ise bize diyor ki imkansız hiç bir şey yoktur.Araba yapmak bizim işimiz. Konsept araçlar kataloğuna eklenen bu aracın ismi Hover Car.Kendisi ucuz yollu bir araç olacak gerçekleşirse. Hover Car basit tasarımı ile bir dünya güvenlik sistemi sunuyor böyle bir zamana yaşamayı çok isterdim.
8 Aralık 2012 Cumartesi
YOL GİTMEK...
Gideceğiniz yola bağlı olarak değişir aslında yol gitmek.Sevdiğiniz birine kavuşmak için çıktıysanız yola o zaman daha bi uzun gelir size.Zamanla anlaşmalıdır ve diğer bütün her şeyle. Mesela sevdiğinize kavuşacak ona yaklaşacaksanız bütün yollar kapalıdır ve her saate baktığınızda sadece bir dakika geçmiştir.Ve eğer sevdiğinizden uzaklaşacaksanız istemeyerek gidiyorsanız işte o zaman yollar açıktır ve uzaklaşalı saatler olmuştur.Yol farklıdır ve yol yaşıyordur aynı bir insan gibi.Bazen hüzünlüdür,bazen sevinçli ama yol her zaman canlıdır sizin gibi.Gittiğiniz yolda karşınıza bir çok yol ayrımı çıkar.Biliyorsanız gitmek istediğiniz yeri ki bu sadece yola çıkıp gitmekte olmaz çoğu zaman kafanızda verdiğiniz kararlarda yola çıkmaktır işte o zaman yollar kararlarınıza göre şekillenir ve bazı yollar siz gittikten sonra yok olur.Geri dönüşü olmaz.İşte o yüzdendir ki verdiğimiz kararlar bizi oluşturan şeylerdir.Bazen hüzünlü bir bakış oluşturur yüzümüzde, bazense çocuksu bir tebessüm.İşte bizi oluşturan bu yollardır hakikatte.Gittiğimiz yollar ve verdiğimiz kararlar yüzümüze düşen çizgilerdir.
6 Aralık 2012 Perşembe
LEGO'DAN MAKİNE
Çok enteresan bir çalışma ile karşılaştım adamlar lego ile çok büyük bir makine yapmışlar ve sanırım bunu sadece eğlenmek için yapmışlar.Bazı ülkelerde insanlar zevklerine,hobilerine istedikleri kadar zaman ayırabiliyorlar ve buda çok güzel çalışmalar ortaya çıkartıyor.Keşke zamanımız olsa da bizde böyle enteresan şeylerle uğraşıp hem kendimizi geliştirelim hemde eğlenelim.Ama bir yandan da bakıyorum da adamlar baya bir işsiz olabilir :))
5 Aralık 2012 Çarşamba
National Geographic Mega Fabrikalar:Muhteşem Otomobil Bugatti Veyron (Türkçe Dublaj)
Muhteşem Otomobil Bugatti Veyron hakkında çekilmiş olan National Geographic belgeselini paylaşmak istedim.İzlerken zevk alacağınız bir video.Teknoloji denilen bu olsa gerek arkadaşlar.Üretim teknolojilerine merakı olanların izlemesi gereken yararlı bir sunum.Adamlar uzay teknolojisindeler.İyi seyirler.
4 Aralık 2012 Salı
Leonardo da Vinci
Leonardo da Vinci
Herkes tanır Leonardo da Vinciyi. O bir ressamdır ama aslında bir makine mühendisidir.Ve bir çok makinenin temel prensiplerinin sahibi mühendisliğin babasıdır.Aslında günlük hayatımızda çok bilinen ve bize göre çok basit olan topuklu ayakkabının tasarımcısı bile o dur.Hiç bir zaman yapamamış olsa da helikopterin mantığını ilk düşünen kişidir.Bugün sizinle bir kaç tane Da Vinci makinesi videosu paylaşacağım.İlginizi çekeceğini düşünüyorum.Ve iyi seyirler diliyorum.
MARIO PUZO -MÜNİH'E KADAR 6 MEZAR(KİTAP BİTTİ)
Geçen gün bir kitap okumaya başlamıştım ve bunu sizinle paylaştım.Evet bir kaç günün ardından kitabı bitirmiş bulunuyorum. Mario Puzo'nun bu kitabı da tadından yenmiyor.Fakat Baba kitabının yanında adı bile okunmaz.Olaylar göz göre göre işleniyor.Cinayetler bariz şekilde işleniyor.Ama anlatım için tek bir şey diye bilirim mükemmel.Olayları gözünüzde canlandıra biliyorsunuz.Evet arkadaşlar kitaplara çok ilgi duymayanlar olabilir aranızda.Ne anlatıyor bu adam diyebilir hakkı da var.Neden okuduğum kitapları paylaştığım hakkında aklınıza sorular takılabilir.Okumayı seviyorum ve bir kişi dahi olsa benim yazımı okuyup kitap okumaya başlarsa bu beni gerçekten mutlu eder.İnşallah yarın yeni bir kitaba başlayabilir ama zor gözüküyor sınavlar var bu aralar yine canımıza okuyacaklar :))
3 Aralık 2012 Pazartesi
En zayıf halka...
2 Aralık 2012 Pazar
İmkanın sınırını görmek...
Farklı zamanlarda farklı insanlar aynı cümleleri farkı dillerde kuruyorlar ve aslında doğruda konuşuyorlar.Fatih Sultan Mehmet ve Arthur C. Clarke ın sözünden yola çıkarak imkanı ve imkansızı, mümkün olanı ve mümkün olmayanı sorgulamaya başladım.Mümkün olanın ne olduğuna nasıl karar veriyoruz.İlk sıçramamız da yetişemediğimiz o erik ağacında ki erikten vazgeçiyor muyuz? Tabi ki hayır ona bir şekilde ulaşabileceğimizi biliyoruz.Bazen bir taş yardımıyla bazen ağacın tepesine çıkarak.Düşerek kalkarak ama bir şekilde ulaşıyoruz.Onun için çalışmak ve çaba göstermek gerekiyor hayatta.Varlık sağasında kalabilmek için demek gerekiyor.İnsanlar bu zamana kadar denemekten vazgeçseler ne olacaktı? Ne o koskocaman binalar,ne uçaklar hiç bir şey olmayacaktı.Şimdi yapamayacağımız bir şey olmadığına inanma vakti geldi.Arabamı yapmak istiyoruz? Yapalım o zaman.Ama zaten şuan herkes araba yapıyor.Kimsenin yapmadığı bir şeyle devam edelim yolumuza.O zaman büyük bir ülke oluruz.Unutmayalım ki teknoloji her gün ilerliyor ve bütün ülkeler bir gün uzay mekiği dahi yapacaklar.Şimdi kolları sıvayıp çalışma vakti.Mücadeleyi önde olan kazanır.....
Tower Defense
Android işletim sistemi çıktığı andan itibaren bir çok oyun ve program piyasaya sürülmeye başladı.Benim en sevdiğim ve yolculuk yaparken genelde oynadığım bir oyundan bahsetmek istiyorum. Tower Defense ücretsiz bir android oyunu ve kendine bağımlılık yapan bir oyun.İlk oynamaya başladığınızda sadece bölümleri geçmek için çaba sarf ediyorsunuz ama ilerleyen zamanlarda bütün görevleri tamamlama isteği geliyor içinize ve oyuna sıfırdan başlayıp bütün görevleri tamamlamaya çalışacağınıza eminim.Oyunun mantığı basit sizin bir kaleniz var ve ona canavarlar girmesin diye önüne silahlar yapıyorsunuz ve puan biriktikçe seviyelerini artırıyorsunuz.Şimdiden iyi oyunlar dilerim.Oyundan birkaç görüntü aşağıdadır.
Metrobüs'te beni egale eden abiye gelsin :)
İstanbul çok güzel bir şehir.Bu şehirde olmak benim çok hoşuma gidiyor.Size başımdan geçen ve herkesin başına gelmiş olabilecek bir Metrobüs anımdan bahsetmek istiyorum.Edirnekapıda metrobüs bekliyorum ve bir kaç metrobüs geçtikten sonra kendimi kapı girişine bir yere sıkıştırmayı başardım.Birkaç durak kapıda inenlere yol vermekle geçti ta ki çağlayana gelene kadar.Yaşlı teyzemin bir tanesi metrobüsten inecek kapı girişindeyim teyzemde biraz balık etli tabi yanımdan geçemiyor.Dedim ki şimdi rahatsız olmasın kadıncağız ineyim de bir yol vereyim.İndim metrobüsten teyzeyle göz göze geldik teşekkür eder gibi gözüme baktı ve başını salladı.Tabi ben kendimi dünyayı kurtarmış gibi hissederken tekrar gerçeğe hayata dönme ihtiyacı duydum çünkü yol vermek için indiğim metrobüse tekrar binemedim abinin bir tanesi pişmiş kelle gibi az önce benim durduğum yerden bana bakarak gülümsüyor.Hay dedim gözünü sevdiğim İstanbul yinemi gol değil be yinemi gol değil.Neyse derse yetişmem gerekiyordu ve ben sonraki 4 metrobüsede binemediğim için biraz sıkıntı oldu.Neyse siz siz olun her şeyinizi kaybedin de insanlığınızı kaybetmeyin.Aslında sosyal bir mesaj da değil bu ama yol vermek için indiğim metrobüse geri bine bileyim be abicim.
1 Aralık 2012 Cumartesi
Uzayda Yolculuk
Daha önce hiç uzaya gittiniz mi? %100 ihtimalle hiç birimiz gitmedik. Problemde değil aslında gitseydik bu kadar kapsamlı göremezdik.Ama mükemmeliyet denilen şey bu olsa gerek.İlk izlediğimde gözüme basit bir animasyon olarak görünen bu videoyu daha sonralarda küçük şeylere kafamı taktığımda izlemeye başladım.Ne zaman birine kızsam dünyadan uzaklaşıp kendimle yalnız kalmak için bu videoyu izler hale geldim.Aslına bakarsanız küçücük dünyanın büyük insanlarıyız bizler.Hep bir koşturmaca içindeyiz.Hep bir mücadele içinde.Küçücük dünyada büyük hesaplarımız var hiç biri tutmayan.Boş verinde atlayın hadi video ya biraz uzaklaşalım.
Etiketler:
evren,
küçük hesaplar,
mükemmeliyet,
space,
uzay
Yer:
Space, İran
MARIO PUZO -MÜNİH'E KADAR 6 MEZAR
Evet arkadaşlar yeni bir kitaba başlama zamanı gelmişti bende Efsanevi Baba kitabının yazarının kaleminden çıkmış olan Münih'e Kadar 6 Mezar isimli kitaba başlamakta karar kıldım. Ne zaman bir kitaba başlamaya karar versem heyecan duyarım.Yine aynı hisse kapıldım. Kitabın konusu kısaca II. Dünya savaşı sırasında ABD istihbaratında görevli olan bir subayın başına gelenlerin ardından yaptıklarını anlatıyor.Bir cinayetler serisi olan bu kitap beni baya bir heyecanlandırdı. Kitabı bitirir bitirmez sizlerle burada hissettiklerimi paylaşacağım. Şimdiden teşekkür ederim.
Yüzyılın icadı :))
Bir arkadaşım yayınlamış bu videoyu.İzledim enteresan geldi bana.Adamlar nelerle uğraşıyorlar dedirtti.Sanırım bu adamlar baya bir işsiz :)) . İzlemeden geçmeyin arkadaşlar yüzyılın icadı olabilir :)))
Büyük Patlama Makinası
Dünyanın en büyük bilimsel araştırmalarından biri olan ve atomun sırlarının araştırıldığı
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi ile ilgili videolar.Aklın sınırlarını zorlayan bir çalışma.Hepsini birden izlemeseniz de farklı zamanlarda biraz vaktinizi ayırmanızı isterim.Ve işte karşınızda Cern
Dan Brown – İhanet Noktası
Dan Brown'un ihanet noktasını bitirdim bir kaç gün önce.Adam döktürmüş.Kitap okumayı sevmeyeniniz varsa bence bu kitapla başlayabilir.Ben sevdim.Helede işin içine NASA felan girince daha bir fazla seviyorum.Çocukken uzaylıların var olduklarına uzayda yaşam olduğuna inanırdım.Hala inanıyorum zaten :)).Sanırım hala çocuğum :) .Koca evrende bir bizim olduğumuza inanmak istemiyorum yada.
Etiketler:
Dan Brown,
E.T,
İhanet noktası,
Nasa,
uzaylılar
Barbaros/BEŞİKTAŞ
Geçen gün Barbaros bulvarına yukarıdan aşağıya doğru bakarken bu şehre bir kez daha aşık olduğumu fark ettim.Beni içine çeken bir hali vardı her zamanki gibi derin derin bakıyordu akşamı çökerken.
Merhaba....
Bu gün bir blog açma isteği geldi içime ne paylaşacağım ne yapacağım diye düşünmeden açı verdim.Sizlerle sokaktan şeyler paylaşacağım.Zaman zamanda gözüme ne güzel gözükürse o gün onu.Yani kafama göre takılacağım.Ortaya bir çok kez karışık bir şeyler çıkacak.Yayın hayatım hayırlı olsun :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)